
...
şimdi burda kar yağıyorsa her yerde yağıyordur ve vakit dardır
...
...
şimdi tutalım bu diriliği artık. zamanıdır.
zamanıdır. neredeyse kar başlar. küçük kuşlar ölür.
semerciler ve dilsizler ölür.
seninle ben kalırız. yeni bir yaşamaya.
gökler ve kentler ufalır. seninle ben kalırız.
o şarkı sanılanlar bir kavga halini alır.
nerdeyse kar başlar.
birini düşünür gibi oluruz. biliyorum
ellerinde üşür. biliyorum ama
ısıtabilirsin onları. o ateşte.
hazırsın da. biliyorum. ama
sana bir boyun atkısı gerek. kış geldi.
...
...
ellerine bakma artık
çünkü kar yağıyor
çılgın hüzünlü
...
Turgut Uyar
...
Neden bu kadar kar,bu kadar yıl,bu kadar yağış
Bu kadar uzaklardan nedir bu kadar gelen
...
...
özlemim sanadır, varsın
kar yağsın, daha yağsın
seni arındırıncaya kadar.
...
Edip Cansever
...
Kar yağdı durmadan üç gün üç gece,
Yaslandı duvarlara, kapıları zorladı,
Pencerelerden baktı ev içlerine.
Kar hiç böyle kimsesiz kalmadı
Kendi özgül tarihinde.
Çıngırakların, kızakların karı
Yağdı herşeyin üstüne sessiz bir öfkeyle.
Birikti bir çamaşır ipine bile.
Saçaklardan sarktı,
Attı kendini gürültüyle yere,
Kimse sahip çıkmadı;
Yığıldı kaldı duvar diplerine.
Yalnız kuş ayakları
Bastılar incelikle göğsüne.
...
Metin Altıok
...
Lambayı yakma, bırak,
sarı bir insan başı
düşmesin pencereden kara.
Kar yağıyor karanlıklara.
Kar yağıyor ve ben hatırlıyorum.
Kar...
Üflenen bir mum gibi söndü koskocaman ışıklar...
Ve şehir kör bir insan gibi kaldı
altında yağan karın.
...
Nazım Hikmet
...
Kar yağarken kirlenen bir şeydi benim yüzüm
...
İsmet Özel
...
Karın yağdığını görünce
Kar tutan toprağı anlayacaksın
Toprakta bir karış karı görünce
Kar içinde yanan karı anlayacaksın
...
Sezai Karakoç
...
KAR VE BEN
Esiyor tane tane yine beyaz bir rüzgar.
Söyleyin hangi kuşun kanatları yolundu?
Yine hangi ağaçtan döküldü bu yapraklar?
Yağan beyaz bir sükut, bir mahşerdir sanki kar!
Bir hicret sevdasıdır ruhumu sardı yine.
Ruhum gibi pervasız yoldaşlar da bulundu.
Ruhum karıştı gitti bu kar tanelerine;
Şimdi yağan kar değil, ruhumdur kar yerine.
Cahit Sıtkı Tarancı
...
Beyaz, ipek gibi yağdı kar
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm
Beyaz, ipek gibi yağdı kar.
Yağsın.
Dünya daha güzel olacak
İnanıyorum buna.
Bir insan kalbinin güzelliğine
Çocukluğuna
Sonsuz cesaretine, olanaklılığına
İnandığım kadar.
Ataol Behramoğlu
...
Kar
Kardir yagan üstümüze geceden,
Yagmurlu, karanlik bir düsünceden,
Ormanin ugultusuyla birlikte
Ve dörtnala dümdüz bir mavilikte
Kar yagiyor üstümüze, inceden.
Sesin nerde kaldi, her günkü sesin,
Unutulmus güzel sarkilar için
Bu kar gecesinde uzaktan, yoldan,
Rüzgâr gibi tâ eski Anadolu'dan
Sesin nerde kaldi? kar içindesin!
Ne sabahtir bu mavilik, ne aksam!
Uyandirmayin beni, uyanamam.
Kaybolmus sevdiklerimiz askina,
Allah askina, gök, deniz askina
Yagsin kar üstümüze buram buram...
Bugulandikça yüzü her aynanin
Beyaz dokusunda bu saf rüyanin
Göge uzanir - tek, tenha - bir kamis
Sirf unutmak için, unutmak ey kis!
Büyük yalnizligini dünyanin.
Ahmet Muhip Dranas
...
KAR ALTINDA HÜZÜN DENEMESİ
Dünyanın en uzun hüznü yağıyor
Yorgun ve yenilmiş insanlığımızın üstüne
Kar yağıyor ve sen gidiyorsun
Ağlar gibi yürüyerek gidiyorsun
Belki bulmaya gidiyorsun kaybettiğimizi
O insan ve tabiat çağını
Dön bana ve dinle
Kuşlar uçuşuyor içimde
Loş bir keman solosu gibi
Kuşların uçuştuğunu içimde
Dön bana ve dinle
Karanlık denizlerin dibinde
Birtakım incilerin olduğunu
Birtakım incilere ve hatıralara
Neden bağlı olduğumuzu unutma.
Duy beni ve dinle
Denizler boğuşuyor içimde.
Unutma diyorum ama sen anla
Anlat bizim de yaşamak istediğimizi onlara.
Erdem Beyazit
...
İncecikten bir kar yağar
Tozar Elif Elif diye
Deli gönül abdal olmuş
Gezer Elif Elif diye
Karacoğlan
...
Kar musikisi
Bin yildan uzun bir gecenin bestesidir bu,
Bin yil sürecek zannedilen kar sesidir bu.
Bir kuytu manastirda dualar gibi gamlı,
Yüzlerce ağızdan koro halinde devamlı,
Bir erganun ahengi yayilmakta derinden,
Duydumsa da zevk almadim Islav kederinden.
Zihnim bu sehirden, bu devirden cok uzakta,
Tanburi Cemil Bey caliyor eski plakta.
Birden bire mes` udum, isitmek hevesile,
Gönlüm dolu Istanbul`un en özlü sesile.
Sandim ki uzaklasiti yagan kar ve karanlik
Uykumda bütün bir gece körfezdeyim artik.
Yahya Kemal Beyatlı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder