"yaralarım aşktandır"
Füruğ

29 Mart 2011 Salı

YUNAN ŞAİR RİTSOS'TAN


SON İSTEK

Şiire, aşka ve ölüme inanıyorum, diyor,
işte bu yüzden ölümsüzlüğe de inanıyorum.
Bir dize yazıyorum, dünyayı yazıyorum; ben varım; dünya
var.
Bir ırmak akıyor serçe parmağının ucundan.
Yedi kere bu ırmak gökyüzünün mavisi. Yeniden
ilk gerçek oluyor bu arılık, bu benim son dileğim.

YANNİS RİTSOS
ÇEVİREN:CEVAT ÇAPAN




28 Mart 2011 Pazartesi

ERDEM BEYAZIT'IN EFSANEVİ ŞİİRİ

Sana, Bana, Vatanıma, Ülkemin İnsanlarına Dair

"Telgrafın tellerini kurşunlamalı"
Öyle değildi bu türkü bilirim
Bir de içime
-Her istasyonda duran sonra tekrar yürüyen-
Bir posta katarı gibi simsiyah dumanlar dökerek
Bazan gelmesi beklenen bazan ansızın çıkagelen
Haberler bilirim mektuplar bilirim.

Gamdan dağlar kurmalıyım
Kayaları kelimeler olan
Kırk ikindi saymalıyım
Kırk gün hüzün boşaltan omuzlarıma saçlarıma
Saçlarının akışını anar anmaz omuzlarından
Baştan ayağa ıslanmalıyım
Gam dağlarına çıkıp naralar atmalıyım.

İçimde kaynayan bir mahşer var
Bu mahşer birde annelerinin kalbinde kaynar
Çünkü onlar yün örerken pencere önlerinde
Ya da çamaşır sererken bahçelerinde
Birden alıverirler kara haberini
Okul dönüşü bir trafik kazasında
Can veren oğullarının.

Bir de gencecik aşıkların yüreklerini bilirim
Bir dolmuşta yorgun şoförler için bestelenmiş
Bir şarkıdan bir kelime düşüverince içlerine
Karanlık sokaklarına dalarak şehirlerin
Beton apartmanların sağır duvarlarını yumruklayan
Ya da melal denizi parkların ıssız yerlerinde
Örneğin Hint Okyanusu gibi derin
İsyanın kapkara sularına dalan.

Nice akşamlar bilirim ki
Karanlığını
Bir millet hastanesinde
Dokuz kişilik kadınlar koğuşu koridorunda
Başını kalorifer borularına gömmüş
Beyaz giysilerinden uykular dökülen tabiplerden
Haber sormaya korkan
Genç kızların yüreğinden almıştır.

Bir de baharlar bilirim
Apartman odalarında büyüyen çocukların bilmediği bilemeyeceği
Anadolu bozkırlarında
İstanbul’dan çıkıp Diyarbekir’e doğru
Tekerleri yamalı asfaltları bir ağustos susuzluğu ile içen
Cesur otobüs pencerelerinden
Bilinçsiz bir baş kayması ile görülen
Evrensel kadınların iki büklüm çapa yaptıkları tarla kenarlarında
Çıplak ayakları yumuşak topraklara batmış ırgat çocuklarının
Bir ellerinde bayat bir ekmeği kemirirken
Diğer ellerinde sarkan yemyeşil bir soğanla gelen.

Yazlar bilirim memleketime özgü
Yiğit köy delikanlılarının
İncir çekirdeği meselelerle birbirlerini kurşunladıkları
Birinin ölü dudaklarından sızan kan daha kurumadan
Üstüne cehennem güneşlerde göğermiş mor sinekler konup kalkan
Diğeri kan ter içinde yayla yollarında
Mavzerinin demirini alnına dayamış
Yüreği susuzluktan bunalan
İçinden mahpushane çeşmeleri akan
Ansızın parlayan keklikleri jandarma baskını sanıp
Apansız silahına davranan
Nice delikanlıların figüranlık yaptığı
Yazlar bilirim memleketime özgü

Güzler bilirim ülkeme dair
Karşılıksız kalmış bir sevda gibi gelir
Kalakalmış bir kıyıda melül ve tenha
Kalbim gibi
Kaybolmuş daracık ceplerinde elleri
Titreyen kenar mahalle çocukları
Bir sıcak somun için, yalın kat bir don için
Dökülürler bulvarlara yapraklar gibi.

Kadınlar bilirim ülkeme ait
Yürekleri Akdeniz gibi geniş, soluğu Afrika gibi sıcak
Göğüsleri Çukurova gibi münbit
Dağ gibi otururlar evlerinde
Limanlar gemileri nasıl beklerse
Öyle beklerler erkeklerini
Yaslandın mı çınar gibidir onlar sardın mı umut gibi.

İsyan şiirleri bilirim sonra
Kelimeler ki tank gibi geçer adamın yüreğinden
Harfler harp düzeni almıştır mısralarında
Kimi bir vurguncuyu gece rüyasında yakalamıştır
Kimi bir soygun sofrasında ışıklı sofralarda
Hırsızın gırtlağına tıkanmıştır.

Müslüman yürekler bilirim daha
Kızdı mı cehennem kesilir sevdi mi cennet
Eller bilirim haşin hoyrat mert
Alınlar görmüşüm ki vatanımın coğrafyasıdır
Her kırışığı sorulacak bir hesabı
Her çizgisi tarihten bir yaprağı anlatır.

Bütün bunların üstüne
Hepsinin üstüne sevda sözleri söylemeliyim
Vatanım milletim tüm insanlar kardeşlerim
Sonra sen gelmelisin dilimin ucuna adın gelmeli
Adın kurtuluştur ama söylememeliyim
Can kuşum, umudum, canım sevgilim.

Erdem Beyazit

EFSANE MISRALAR

Ne çok acı var
Cahit Zarifoğlu

İnsan annesini sever ve Tanrıya inanır.
İbrahim Kiras

Kırk şair birden olsam yazamam bir hevesi
Haydar Ergülen

Sana avam geliyor gece gelen su sesi
ben ise şarkılar besteliyorum ondan.
Alper Gencer

Yaralarım aşktandır.
Füruğ

Ben denize hala inanıyorum
Hakan Albayrak

Aşktır o;ne rahim bir yürüyüştür o gecede.
İlhami Çiçek

Yalnız aşkı vardır aşkı olanın.
Cemal Süreya

Yalnızlık sevmesini bilmeyenlerin icadı
Edip Cansever

Her insan mahcuptur kalbine
İbrahim Tenekeci

Ve kudüs şehri.gökte yapılıp yere indirilen şehir.
Sezai Karakoç

21 Mart 2011 Pazartesi

hoşgeldin ya Ebu Turab!

vasfı ''Hel Eta'' ile, medhi ''innema'' olan
bir şöhretli büyüğü, anmak kolay değildir
Onun güneş zatını, eteğine bulaşan
Süha yıldızı ile vasf etmek boş değildir

--Şevahidü'n-Nübüvve'den--

//Hel Etâ: İnsan suresi, 76/8
innema: Maide 55
Süha: halkın, gözlerini onunla tecrübe ettiği çok küçük bir yıldız//

12 Mart 2011 Cumartesi

sükut.

feryat figan boşlukla
kulaklarımı tırmalayan ''sanatçılar''!
keyifle çektiğiniz nefesleriniz yerine,
örekelerine kadar yanan köylerimin
dumanları dolsun ciğerlerinize...
size açlıktan bahsedeyim mi?

kesin sesinizi.

---serdar arslan---

6 Mart 2011 Pazar

hicap (ile Ken'an)

Hak sûretidir âlem-i imkân ile Adem
bundan güzeli nerde ki cennette mi sandın

her yer ne güzel, menba-ı hüsn, insan güzeli
sende bu cemali, hûri gılmanda mı sandın

her yerde, fakat ârifin kalbindedir Allah,
yoksa sen Onu arz u semâvatta mı sandın

dünya diyerek geçme sakın, burdadır her şey
mizân ü sırat'ı mutlaka orada mı sandın

cennet ü dûzah, gamm ü sürûr, zulmet ile nur
yaptıklarının gölgesi hariçte mi sandın

bilgin sana kıymet, talebin neyse osun sen
insanlığı sade yiyip içmekte mi sandın

halin ne ise müşteri sen oldun o hâle
noksanı meğer adl-i ilâhîde mi sandın

fikrim bu benim, virdim ise her lâhzada âh
sen âh-ı ateş-sûzumu beyhude mi sandın

yeniler her ah ile Ken'an ahd-i Elesti
ahım acaba nefha-yı hâbide mi sandın


//menba-ı hüsn: güzellik kaynağı
arz u semavat: yer ve gökler
dûzah: cehennem
sürûr: sevinç
zulmet: karanlık
ah-ı ateş-sûzum: ateş gibi yakan ahım
nefha-ı habide: uykudaki sayıklamalar//

http://www.facebook.com/video/video.php?v=78676982113
(Ömer Tuğrul İnançer'in güzel sesinden nutku şerif) 

FİLİSTİNLİ ÇOCUK VE KURŞUN

babam düşlerimde böylesine hiç sarılmamıştı bana
soluklar gibi...
özlemim pencereme konan küçük bir kuşun sesineydi
kurşun sesleri böldü düşlerimi
benim düşlerimde misketlerim vardı rengarenk sımsıcak
sizin misketleriniz acıtıyor bedenimi...
babamı düşlerimde böyle korku içinde hiç görmemiştim
yüreği avuçlarındaydı, gözleri kurşun eritiyordu
düşlerimde koşardım bu sokaklarda tozu dumana katarak
ama ben böyle dumanlı bir gün görmedim
kurşun seslerinin çığlığına karışan...
annem düşlerimde okşarken saçlarımı
sıcaklığı hiç kavurmamıştı böyle beni
ama ben böyle bir ateş görmedim saçlarımı kavuran
korku dolu düşlerimden çeker alırdı beni annem
rüyalarının sıcak kollarına...
ama benim korku dolu rüyalarım hiç böyle uzamamıştı
ellerim hiç böyle çaresizlikle yapışıp kalmamıştı
bu sokağın çıplak soğukluğuna...
oysa benim düşlerimde bir melek vardı annem gibi
kanatları nereye olsa yetişirdi
dünya ne kadar kirlense de
onun kanatları bembeyazdı hep.
ben bu oyunu hiç sevmedim baba...

--nevzat ketenci--

2 Mart 2011 Çarşamba

DEVRİMCİ MISRALAR ANTOLOJİSİNE DEVAM...

Yarın ve sonraki günlerde başımıza nelerin geleceğini bilmiyorum. Ama yeni bir dünyanın şekillenmekte olduğunu ve "Gazze'ye Özgürlük Filosu"nun bu sürece önemli bir katkı teşkil ettiğini, Cenâb-ı Hakk'ın bizi büyük bir devrimde enstrüman olarak kullandığını iliklerime kadar hissediyorum.
Hakan Albayrak (Mavi Marmara'ya aşağılık İsrail askerleri saldırmak üzereyken gazeteye yazdığı yazı)

Ben çiçek gibi taşımıyorum göğsümde aşkı
Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum
Gelmiş dayanmışım demir kapısına sevdanın
Ben yaşamıyor gibi yaşamıyor gibi yaşıyorum
Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum
Sezai Karakoç (Karayılan)

vakur dinç
bir devrimden
iyi anlarım
- benim işim
devrim
yapmak
Nuri Pakdil

şan soluyan şan alan genç yürekler
ey kardeşler
gören gözlere ortalık ışımıştır
Nuri Pakdil

Dünyanın kalbini dinle geliyor adım adım
Dallar meyveye dursun toprak tohuma dursun
İnsan barışa dursun selama dursun zaman
Sabır savaş zafer. Adım: MÜSLÜMAN
Erdem Beyazıt

Ben gerçeğin peşindeyim, kimin söylediği önemli değil. Ben adaletin peşindeyim, kim için veya kime karşı olduğu önemli değil.

MALCOLM X

Hiçbir şey umurumda değil diyorum
Aşktan ve umuttan başka

Turgut Uyar/Geyikli Gece

Vurun ulan,
Vurun,
Ben kolay ölmem.
Ocakta küllenmiş közüm,
Karnımda sözüm var
Haldan bilene.

Ahmet Arif

Benim bu şaşı karanlığa zorla zorlayarak tutuşmuş bir gül
sıkıştırmak boynumun borcu

İsmet Özel

Esmerliğimiz kıyamet herkese

Hüseyin Atlansoy