ağustoslardan, aralık kapılardan korktum.
dibini görmediğim sudan
can çekişen közden
titreyen dudaktan
okunaksız alından
korktum.
aklımda gezinen kötü cinleri
meryem’in elini tutarak kovdum.
çocuklar oyuncaklar yalanlar uyurken
ağlamaya alıştırdım kendimi.
babam gibi
güçlü olamadım ne yapsam
öyle hem yazgıya
hem de iradeye inanan bir adam…
endişenin soğuk iskelesinde sabahlamış
güzel bir mümin gibi
uyanan biri
neden yok.
neden daima kötü ve dokunaklı
kendini habire aldatıp
hatalı teşbihlerin üstüne kapaklanan
her öznenin şiiri.
daha da kötüsü ben asla bilemedim
neye yabancıydım ve kim için
ne kadar yerli…
hiçbir gün
sağ salim geçemedim kendi ülkemi.
o yüzden
ne çok çağırdım ah ne çok
annemi şiire, şiire annemi.
meryem yok. merhem yok. müphem!..
kırk yıldır geçmedi üşüme
artık ölümü düşünmek bile
fazla genç işi
Ali Emre
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder