(ESMA-ÜL HÜSNA ŞİİRLERİNE DEVAM )
ĞAFFAR
Başım dumanlı…
Ne yapacağımı bilmiyorum
Ne yapsam… ne yapsam… yüreğimde soygun var
Irmaklarım huzursuz, ters akıyorum kendime
Hücumuna uğradım derisi yüzülmüş bir dünün çıplak etinde
Eyvah… yolların bitimindeki süvari ben miyim
Görünmüyorum eyvah… kıyametim unutuldu mu…
Güzel Rabbim, hangi yüzle yüzümü tutarım yüzüne
Hangi yüzüm gösterir yüzünün bağışını
ĞAFFAR isminden utanır, başımı düşürürüm gövdemden
Ne öğrendiysem dünyadan unutmaya hazırım
Beni, bütün şurasında ve burasında bağışla varlığımın
Eksik bir günah gibi hafifleyip kalbime döküleyim
Utancımın kırmızısı cehennem olmasın
Boğulmasın mahşere yürüyen hicabı suyumun.
Onarılmamış bir medeniyet gibiyim minarem yıkık
Huysuz bir segâh, ezanıma vuran sesi akşamın
Babil’de kurumuş su çağıltısı, Hacer’in gurbetindeki gurbet
Geylânî’ye affettirirsek bizi affeder misin Bağdat’ta
Mesela Gazze’de bombalanır mı günahlarımız
Ya Ğaffar başım dumanlı, bülbülüm kovuldu bağından.
Senin şanına bağışlamak yakışır
Benim acziyetime günah
İçime dolan rüzgârlar senin rüzgârlarındır
İçimi üşüten rüzgârlar senin
İbrahim’i yakmayan ateş senin ateşindir
Ebu Leheb’i yakacak ateş senin
Kovulmuş değil hiçbir kul Senin mülkünden
Mülkünden kovulmuş olan mülksüzdür mülkünde
Ateşin temizler bilirim de neden Nemrut’un yağında kavrulayım
Balkonunda keyif çatmak varken Arş’ı tutan selamın
Bağışına bağdaş kurmak cennetin ta orta yerinde
İsimlerinde beka bulmak ve yükselmek Bakî ismine
Varken bunlar neden gramerinden atılayım kulluğunun
Sen varken yakışır mı ateşine boy vermek.
Ey Ğaffar’ın da Rabbi olan Allahım,
Hücremdeyim, başımda tütsüsü sükutumun
Baktığım her yerden görünüyorsun da görünüyorum ben
Geldiğim her yerden geliyorsun da geliyorum ben
Seni seviyorum, eksik de olsam aciz de, yüreğim tam
Neyim saklı ki olduğu gibi ortadayım
Yine de sakla beni şanında sakladıklarınla
Seni seviyorum; seviyorum dediğim yerde kalayım.
Erdal Çakır
(HU/Hece Yayınları/2011)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder