"yaralarım aşktandır"
Füruğ

21 Haziran 2011 Salı

Zarı soyulmuş sırrın, insan çırılçıplak aşk...

ESMA-ÜL HÜSNA ŞİİRLERİ
SEMİ’

Sustum…

Kahrını gördüm sesime kovuldum
Lütfunu gördüm sesine koştum
Ne güzel gördün, kendimi gördüm
Ne güzel işittin, kainatını içime aldım
Ey dünya!  Haberin var mı… Benim bir Rabbim var…

İşittim…

Gel diyen sesini Davud’un sesinden
SEMİ’ ismini Muhammed’in
Akşamımda sen sabahımda sen
Kulaklarımda sen uzaklarımda sen
Kendine gel diyen sen, kendinden gel diyen sen
Neredesin sorusu, cehennemdir diyen sen…

Seni tanıdım aşka düştüm
Seni bildim aşkla kalktım
Seni işitince bütün sesleri işittim
İman ettim yıldızın gözümde batan ışığına
Ey nidasını içimden attım
Sen çağrımın içindeki ‘Ey’ din
Sen çağrımın çağrısındaki Ey.

Bismillahirrahmanirrahim,
Aczimden bir ses yapıp kulaklarıma tıkıyorum
Aczim de kırılıyor, aczime çarpan putum da
Kâsemde, tevbe ağacından koparılmış pişmanlığı Adem’in
Tur’dan indirilmiş huşu,
Kutsal Vadi’de tutuşturulmuş kalp,
Bir de suyun besmelesi dudağında Mekke’nin
Cebrail geldi gelecek
İndi inecek Ebu Kubeys’ten yükselen amin
Yıkayacak sokaklarımızı Hacer’in su diyen sesi
İsmail’in topuğu kalbimizde, zemzemdir sözlerimiz
Zarı soyulmuş sırrın, insan çırılçıplak aşk
Ferman buyurdu Sultan, aşk olunacak
Aşk olunacak eksiksiz bir oluşla aşk olunacak
Oluruz… eksiğimiz olmaz fazlamızdan başka
Ağlamaktır fazlamız, aşka dahildir, oturur ağlarız
Aşk olunacaktır, aşkta olunacaktır, aşık olunacaktır
Ferman budur, eksiğimiz olmaz fazlamızdan başka
Aşk olmaksa, aşık olur gideriz fermanın geldiği diyara

Erdal Çakır
(HU/Hece Yayınları/2011)

Hiç yorum yok: